Friday 8 January 2016

Kişisel Gündem v.1

Cortladım cortlayacağım az kaldı :)

Benim gibi koltuk patatesinin nesine 365 Project ? ^_^

Şaka şaka, gayet motivasyonum yüksek, hiç fena gitmiyorum bence :) Son 1 yılda yazdığımdan daha fazla posta girdim buraya, gururluyum. Siz de okuyorsunuzdur diye düşünüyorum, umarım yanılmıyorumdur. Arada bir ses edin ;)

Sadece, buraya şefkat gösterebilmem için Uzay'ın uyumasını beklemem gerekiyor, bu sebeple gecenin köründe giriyorum yazıları, artık o kadar da olur! Bardağın dolu tarafından bakarsak, her sabah kahvenizi alıp bilgisayar başına geçtiğinizde, yeni bir yazı görüyorsunuz ^_^



Bugün bir ara oğluşla salonda takılırken baktım kendi kendine ana kucağında oynuyor, bi cesaret ne zamandır son bölümünü izlemek kısmet olmayan Childhood's End'i izledim. Birer saatlik 3 bölümden oluşan bir mini dizi. Bayılıyorum sci-fi mini dizilere. Eskilerden favorim Lost Room'dur.

Childhood's End, ilk bölümden itibaren acayip sarıyor zaten, tavsiye ederim. Gayet başarılı. Bilim-kurgu severler beğenecektir. Şimdi hiç konusunu anlatıp da spoiler vermeyeyim. 

Onun dışında günün haberi tabii ki de Netflix'in dünyaya açılması oldu :) 

Tabii ki eksik kalmadık.

Kociye yılbaşında Apple TV almıştım, Netflix'in uygulamasına bakıp bakıp gözümdeki yaşları siliyordum ki tam zamanında yetişti :) Evet içerik Amerika'dakine göre henüz çok zayıf ve Türkçe altyazı henüz yok ama şu an için problem etmiyorum çünkü Digitürk'ü kapatmak için bahane arıyordum, şahane oldu. Dünkü fırtınada yine çanak döndü, sinyal gitti, her seferinde gelip 30 saniyelik çanak düzeltmeye bile para almalarından bıktım. Zaten yıllardır Friends izlemekten ciğerim soldu. İlk işim arayıp da bulamadığım, Ricky Gervais'in dizisi Derek'i izlemek olacak Netflix'te, mis gibi. Hoşçakal Digitürk!

Ha tabii gerçekten Digitürk'ü kapatmak diye bir şey varsa! >.<

Daha önce defalarca denemiştim, bin dereden su getiriyorlar, eskiden sırf kapatma diye bir sürü bedava kanal veriyorlardı falan... Son denememde bayağı yol katettim halbuki. Her şey tamam, hiçbir tekliflerine boyun eğmiyorum, kararlıyım, taviz yok, o Digitürk kapanacak! 

Son noktada, "Efendim iptal talebinizi belirten bir dilekçe yazıp faks çekmeniz gerekiyor" dedi telefondaki yetkili.

Sene 2015.

Faks.

Faks ne lan?!

"Mail atsam?" 
- Olmaz. 
"Kargo ile göndersem?" 
- I-ıh.

İlla faks çekeceksin dedi.

İşte o noktada yenildiğimi kabul etmem gerektiğini anladım. 

Çünkü hiçbir kuvvet beni kaldırıp da içinde bulunduğumuz yüzyılda hala faks makinesi bulunduran bir kırtasiyeci aramaya gönderemez! 
Pes ettim.

Sonradan öğrendim ki online halledilebiliyormuş sanırım bu faks çekme işi. Artık hiçbir engel kalmadı.

Eeee Netflix de geldi, öyleyse bu hafta

FAKS YOU DİGİTÜRK!

peace

nora

4 yorum:

noraashira said...

Neyse ki guvercinle gonderin dememisler, bu da bi asama 😂

Gece said...

Digiturk konusunda kolay gelsin. Yan odadaki ikinci digiturku kapatabilmem abartmıyorum aylarca sürmüştü. Ah şu maçlar olmasa bende istiyorum kapatmak, enayi parası veriyoruz her ay.

Gökkuşağı Dosyası said...

Ayy o Digiturk kapattırma olayı bana da afakanlar bastırtmıştı! Terk edilen, saplantılı, sapık sevgili gibi, nasıl arıyorlardı sü-rek-li! Bi de yani alt tarafı kıytırık bir ekonomik paket abonesiydik! Daha yüksek paketlerin kapılarında mı yatıyolardı acaba nedir?!? :)

nora said...

@noraashira Valla faks ile güvercin aynı kulvarda benim için ^_^

@Gece Offf di mi ya... :/ Valla Apple TV tavsiye ederim, laptoptan hatta android telefondan (app yükleyerek) direk televizyona mirror olayı çok rahat bir şey.. Bütün dizi sitelerinde ne izliyorsak hepsini televizyonda izliyoruz artık canavar gibi. Maç konusuna bi faydası olur mu bilemiyorum ama internetten izleyebildiğiniz her şeyi televizyonda izleyebiliyorsunuz...

@Gökkuşağı Dosyası: Ahahahaha :))) Mükemmel tespit! Valla görüciz Pazartesi arıyorum! :)